Avrupa'nın Fatihi'nin 2008-2009 Çilesi

Lions of Bosphorus (Boğaz'ın Aslanları) Blog'umuzun açılış yazısında sizlerle geçen sezon üzerine konuşmak istedim..

2008-09 Sezonu milattır birçok Galatasaraylı için..Hatta Galatasaraylı olmayanlar için bile..Büyük beklentilerle başlayan sezonda yaşanan sayısız hüsran yukarıdan gelen bir işaret fişeğiydi belki.Çünkü bir sene içerisinde en üst kurumdan en alta kadar hata yapan bir klübün başarılı olmayı beklmesi gerçekten akıllara zarar bir durumdur..
Sezonu Kısaca bir özetleyelim,
Sezona bomba gibi transferlerle girmişti Galatasaray.Liverpool'un iki eski yıldızı Harrison (Harry Marty JR.) Kewell ve Milan Baros kadroya katılmıştı.Bunların yanında birçok kez Portekiz Milii Takım forması giymiş olan Stuttgart Kaptanı Fernando Meira da imzayı attı.Ayrıca geçen sene problem yaşadığı Kalli'nin gitmesi üzerine Lincoln'den de bu sene çok şey bekleniyordu.Ama "NEDENSE" inatla Galatasaray en büyük eksiği bulunan SAĞ BEK bölgesine transfer yapmıyordu.Nitekim,o bölgede sene içinde Sabri,Serkan Kurtuluş,Emre Güngör,Barış Özbek,Tobias Linderoth hatta ve hatta Harry Kewell zorunluluktan forma giyecekti..

Hoca olarak ise Almanya'nın yıldızı parlayan hocalarından olarak gösterilen Michael Skibbe getirilmişti.Takımdaki Alman kökenli oyuncuların çokluğu da bunda bir etkendi belki de..
Sampiyonlar Ligi Ön Eleme Kuralarında çıkması beklenen Liverpool,Fiorentina,Arsenal vb..birçok devin arasından Steaua Bucuresti'i çekmek gerçekten her babayiğidin harcı değildi.
Ama buna rağmen ön elmelerde bırakın elenmeyi yenilgisi olmayan Galatasaray ,Şampiyonlar Ligi kapısını aralayamadı.Hem de ön elemede galibiyet bile alamadan..

Lige 4-1'lik Denizli galibiyetiyle başlanılsa da takımın ait olduğu yer olarak farz edilen Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etme ihtimalinin ortadan kalkmış olması biz ve bizim gibi düşünenlerin içinde sene boyu bir ukte olarak kalacaktı.Teselli,Finali Kadıköy'de oynanacak olan UEFA Kupası'nda "Hatırı Sayılır" bir yere gelmekti.

Uefa'da zorlu bir gruba düştü Galatasaray.Olympiacos,Benfica,Hertha Berlin SC ve 2009 Sezonu Türkiye Ligi Şampiyonu olacak olan Beşiktaşı dağıtan Metalist Kharkiv.

Galatasaray'ın bana göre sezonun en iyi oyunlarından birini oynadığı Olympiacos maçında Galatasaray grupta 3 puanı Kewell'ın altın kafasıyla alacaktı.

Benfica deplasmanında ise çok daha sürpriz ve memnun edici bir skor vardı.. 2-0
Ümit Karan'ın ve Emre Aşık'ın kendi adlarına sezonun tek(!) golünü attıkları maçta müthiş futbol hepimizi büyüledi.

Ardından içerde alınan Metalist yenilgisini takımımız Berlin Deplasmanından aldığı aynı skorlu galibiyetle unutturdu.. 1-0

Bu arada bazı şeyler ters gitmeye başlıyordu Galatasaray'da..Sık sık sakatlanmalar boy gösteriyordu..Tobias Linderoth sezonu tekrar kapamıştı..2.yarının ilk maçında Sivas'ta anlam veremediğim bir şekilde buzlu zeminde oynatılan Ümit Karan'ın düşündürücü(!) bir şekilde atıldığı maçta Galatasaray şampiyonluk yolunda ilk büyük yarasını alıyordu...0-2
Bu skor aynı zamanda Skibbe'nin sonunu getiren skorların başlangıcıydı..

Galatasaray gruplardan çıkıp Bordaeux ile eşleştiğinde ben kendi adıma Bordeaux'yu çantada keklik görüyordum..Geçen sene de GS bu takımla eşleşmiş ama çok ucuz hatalarla maçı kaybetmişti..Bu sene disiplinli bir oyun turu atlamaya yeterdi.Zira,ilk maçta alınan 0-0 lık beraberlik takımı İstanbul'a moralli döndürmüştü.Fakat haftasonu Ali Sami Yen'de öyle bir maç oldu ki,uzun seneler anlatılacak bir skor çıktı ortaya ;

Galatasaray :2-5 : Kocaelispor

Düşmemeye oynayan Kocaeli,Taner Gülleri'nin müthiş oyunuyla Galatasaray'ı sahadan siliyor ve Michael Skibbe'yi Almanya'ya geri gönderiyordu..Aynı zamanda Servet de bu maçla sezonu kaptıyordu..



Jet hızıyla Skibbe'nin yerine Büyük Kaptan Bülent Korkmaz getirildi...Karizması ve isminin büyüklüğü takıma belki biraz olsun disiplin getirir düşüncesiyle göreve atandı.Fena da başlamadı görevine Kaptan,Bordeaux maçında tarihi bir galibiyet alındı..4-3
90+2'de Sabri'nin golüyle tur gelirken tribünlerdeki onbinler "BÜLENT KORKMAZ !!" diye bağırıyordu.



Fakat ligde alınan sonuçlar halâ iç açıcı değildi..Takım " Ha Düzeldi Ha düzelecek" derken maçlar elimizden kayıp gidiyordu..Trabzonspor beraberliği ve Kayserispor beraberliği ufuktaki şampiyonluk ışıklarını yavaş yavaş yok ediyordu.Nakit sıkıntısı yüzünden Zenit'e satılan Meira'nın da gitmesiyle Galatasaray ilerleyen günlerde stopersiz kalacaktı...

Uefa'da bir sonraki turda Hamburg'la oynayacaktı Galatasaray..İlk maçında deplasmanda Ayhan Akman'ın golüne onur mücadelesini katıp 1-1 'i kapıp geliyordu..Gecenin notları..Emre Aşık'ın kırmızı kart görmesi ve Kewell'ın mecburen geçtiği stoper mevkiindeki müthiş oyunu idi..

Rövanştan herkes çok umutluydu.Finalin Kadıköy Fenerbahçe Stadı'nda yapılacak olması da takıma ayrı bir hava getiriyordu.Çeyrek finale tek maç kalmıştı..Fakat kafalarda stoper mevkiinde kimin oynayacağı sorusu var idi.Geçen maçta mecburen oynayan Kewell mı? Yoksa sakatlıklar ve cezalılardan dolayı ilk defa şans bulma ihtimali doğan Semih Kaya mı?
Bülent Korkmaz Kewell tercihi yapıyordu...GS iyi başmadığı maçta Baros'un kazandırdığı Penaltıyla Kewell'ın golüyle ilk yarıyı önde kapatıyordu.2.Yarıda ilk 10 dakika müthiş oynayan Galatasaray Baros'un muhteşem golüyle 2-0'ı da buluyordu..Artık bu iş bitti denilirken GS defansının akıl-almaz hataları ve panik bir anda skoru 2-3'e getirdi..Galatasaray şok bir yenilgiyle UEFA macerasına da veda ediyordu..Maçın sonunda Kewell'ı stoperde oynatan Bülent Hoca ve maç boyu bir kere bile sahada gözükmeyen Lincoln'e kesiliyordu fatura...Kadıköy hayalleri de eriyip gidiyordu..

Galatasaray'ın artık tek tesellisi kalmıştı o da Türkiye Süper Lig Şampiyonluğu...

Yaklaşan bir Fenerbahçe maçı vardı..2 takımın da Liderle arası açılıyordu..Kazanan takımın ümitleri yeşerecekti..Fakat takımlar sahada birbirlerine diş geçiremeyince maçı kavgayla bitirdiler..Futbolcularımızdan Ardave Sabri 2 ve 3er maç ceza alırken klübümüz yüklü para cezasına,seyircisiz oynama cezasına ve stat kapama cezasına çarptırıldı...Geride kalansa Bir Galatasaray'lının Avrupa Takımları'na karşı olması gerekirken Fenerbahçe'ye karşı olan anlam veremediğim hırsı,siniri hayal kırıklığıydı...0-0

O maçtan sonra artık herşey ters gitmeye başladı takım galibiyet alsa da tat vermiyordu..Ligden düşmesi kesinleşen Hacettepe'ye bile kaybetti..1-2 hafta sonra da matematiksel olarak ilk 2'de olma şansını yitirdi...Yani yeni sezonda Şampiyonlar Ligi yine yoktu..Beşiktaş 1. Sivas 2. Trabzon 3. olurken GS averajla Fenerbahçe'nin arkasından 5. bitiriyordu ligi..Tek teselli Milan Baros'un Gol Krallığı'ydı..

Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası finalini oynamış olmasından mütevellit..Galatasaray Uefa Kupası'na yeni adıyla UEFA Avrupa Ligi'ne zorla katılıyordu..Ben bu yazıyı yazdığım dakikalarda da Bülent Korkmaz'la yollar ayrılıyordu..

İşte Galatasaraylıların çok şeyler bekledikleri bu sene böyle hüsranla sona erdi..Yer veremediğim bir çok detay oldu fakat geçmişi bırakıp geleceğe bakmak lazım diyerek önümüzdeki günlerde Galatasaray'ın yapmasını gerektiğini düşündüğüm gelecek sezona yönelik akıllı hamleleri paylaşacağım yazıda sizlerle tekrar birlikte olacağım..

Sevgiyle Kalın

  1. gravatar

    # by Özgür Şeker - 7 Haziran 2009 14:26

    Blog hayırlı olsun.

    hep birlikte zafer yazılarına inşallah...

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.